Haber

Bakan Güler’den Suriye açıklaması

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün ve Sabah Gazetesi Muharriri Okan Müderrisoğlu’nun sorularını yanıtladı..

PENÇE KİLİT İŞLEMİ

Bakan Güler, “Pençe Kilit Harekatı, Mehmetçik’in büyük fedakarlığı ve kahramanlığıyla başarıyla devam ediyor. Harekatın gerçekleştirildiği Zap bölgesinin terör örgütünün tahkimatı ve faaliyetlerinin yoğun olduğu bir yer olduğu biliniyordu. MİT ve bizim tespitlerimiz de bu yöndeydi.”söz konusu.

“ŞEHİTLERİMİZE ALLAH’TAN RAHMET, GAZİLERİMİZE ACİL ŞİFALAR DİLİYORUM”

Bakan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bütün bunlara rağmen kahraman Mehmetçik bu bölgenin büyük bir bölümünü temizledi. Şu anda arama ve tarama faaliyetleri devam etmektedir. Tüm mağara ve barınaklara tek tek girilir. Bu faaliyetler yürütülürken kendilerini bekleyen sondan kaçamayacaklarını bilen teröristler, taciz ve baskınlara girişmektedir. Maalesef şehitlerimiz var. Bu saldırı ve tacizlere anında karşılık verilir. Mehmetçik bugüne kadar silah arkadaşlarının kanını yerde bırakmadı, bundan sonra da bırakmayacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu vesileyle şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum.

“TERÖRİSTLERİN TEK YOLU TÜRK ADALETİNE TEŞEKKÜR ETMEKTİR”

Geçenlerde bu bölgede teslim olan teröristlerin görüntülerini paylaşmıştık. Elebaşlarının ölüme terk ettiği mağaralarda açlıktan bağırsakları delen teröristler teslim olmayı seçiyor. Her zaman söylüyoruz: Teröristlerin tek yolu Türk adaletine teslim olmaktır. Elebaşları bunun yolun sonu olmadığını gördüler. Nitekim Karayılan’ın 6-7 ay önce kendi televizyonunda bir açıklaması vardı. “Batılı dostlarımıza 3-4 kez teslim olup bu işi bitirmek istediğimizi söyledik. Ama her defasında bize böyle bir şey olmaz dediklerinde siz mücadeleye devam edeceksiniz. ” dediler.

Teröristlere ve hizmet ettikleri karanlık şer odaklarına karşı diyoruz ki; Bizler ne kadar destek verirlerse versinler aziz milletimizi terör belasından kurtarmakta kararlıyız ve kararlıyız. Bunu yapacak gücümüz ve gücümüz var.

F-16 TALEPİNDE SON DURUM

ABD’den talep edilen F-16’lardaki son durumu paylaşan Güler, yerli ve milli savunma sanayisindeki son çalışmaları aktardı.

Güler, “Biliyorsunuz 40 adet yeni F-16 Viper ve 79 adet modernizasyon kiti almak istediğimizi ilettik. Süreç böyle başladı ve çoğunlukla iyi geçti. ABD yönetimi de vermek istediğini açıklıyor. kongre süreci.Biz kabul etmesek de…ABD’de bazılarının F-16 satışını, açıkça ifade edilmese de İsveç’in NATO üyeliğine bağladığı biliniyor.Beklemekten bahsediyoruz.” açıklamalarda bulundu.

YERLİ VE MİLLİ SAVUNMA SANAYİİNDEKİ GELİŞMELER

Bakan Güler şunları söyledi:

“Türk savunma sanayisi çok hızlı bir şekilde gelişmeye devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın inatla dile getirdiği ‘yerli ve milli’ mottosu gerçekten de eserlerini üretmeye başladı. Savunma sanayinde diğer gelişmekte olan ülkelerden farklı olarak savunma sanayi alanındaki gelişme, ülkemizde havacılık diğer alanlara göre daha hızlıdır, zaman bir anda gelişmemiştir, bu nedenle bizim için büyük bir gurur kaynağıdır.

Türk savunma sanayi eserlerinin çok tercih edilmesinin sebebi ise sahada kendini kanıtlamış olmasıdır. Reel olarak şu anda savaş alanında 70-80 bin çalışanımız var, her gün çatışma alanındalar. Bu silahları hemen hemen her gün gerçek çatışma durumlarında hızlı bir şekilde kullanıyor ve test ediyoruz.

Savunma sanayi emekçilerinin fedakarlığı, TSK çalışanlarımızın fedakarlığı kadar değerlidir. Savunma sanayi ve ordu işbirliği ile sahada ortaya çıkan ihtiyaçlar ve güzelleştirme önerileri bu alandaki geliştirme faaliyetlerine de yön vermektedir.

Bir inşaat mühendisi gidiyor. Oradaki işçiyle uzun süre savaş alanının ortasında kalıyor. Arızayı nasıl gidereceğini düşünür. Mühendis sahada sorunu görmüş gibi gelir, burada düşünür, ona göre çalışır. Bana göre savunma sanayimizin avantajı burada. Sahadaki tecrübemizi savunma sanayi tezgahlarına aktarma kabiliyetimiz.

Havacılıkla ilgili işlerin çeşitliliğini de artırmaya çalışıyoruz. Bize F-35 vermediler. Bu da bizi kendi uçağımızı yapmaya teşvik etti. Bir bakıma bize iyilik yaptılar. Kaan’ı da üretiyoruz. Dost ve kardeş ülkeler de bu projeye ortak olmak için çaba sarf ediyor. Azerbaycan ile muhtıra imzalandı, Pakistan ile imzalanacak başka ülkeler de var. Onlar da gelecek.

Bir an önce Hürjet’i devreye alıp yerli ve milli uçaklarımızla genç pilotlar yetiştirmek istiyoruz. İnşallah Türk yıldızları da onlarla birlikte göklerimizde uçmaya başlar.

SİHA’lara gelince; Yaptığımız işlerin marifet ve etkinliği artık tüm dünya tarafından kabul görmüştür. Hem TUSAŞ’ın hem de BAYKAR’ın ses getiren çalışmaları tüm dünyada tercih edilen işlere dönüştü. Tüm fabrikalarımız ve üretim tesislerimiz talepleri karşılamak için gece gündüz çalışmaktadır. Çünkü çok fazla talep var.

İçinde bulunduğumuz dönemde yaşanan çatışma ve savaşlarda sivil kayıpların önlenmesi çok değerli. Savaştayız diye her yere bomba atamayız. Hedefe ateş etmeden önce en az 7-8 kriterimiz var. Tüm bu kriterler ilgili makamlarca onaylandıktan sonra çekime geçebiliriz. Modern SİHA’larımız bize bu kriterlerin bir kısmını otomatik olarak yerine getirme şansı verdi. Ve bize muazzam zaman kazandırdı.”

SURİYE MESELESİ! BEŞAR ESAD’IN SON AÇIKLAMALARI

Dünyanın yakından takip ettiği Önder Erdoğan’ın Rusya-Ukrayna ile yürüttüğü tahıl koridoru müzakerelerine ilişkin de dikkat çekici açıklamalarda bulunan Yaşar Güler; Libya, Suriye, Yunanistan, Mısır ve İsrail ile ilişkileri değerlendirdi:

Biz açıkça Suriye’de barış istiyoruz. Cumhurbaşkanımız Suriye’de barış için çok samimi ve yoğun bir şekilde çalışıyor. Bunun başında kademeli müzakereler yapıldı. Süreç sonunda 3’e 4 görüşmelere dönüştü. Türkiye içtenlikle barış istiyor. Ama hassasiyetlerimiz var. Sınırlarımızın ve halkımızın güvenliğini sağlamadan ayrılmamız düşünülemez. Suriye Devlet Başkanı’nın bu konuda daha duyarlı davranacağına inanıyorum. Suriye’de barışın sağlanması için en önemli aşama Anayasa’nın yapılması ve halk tarafından kabul edilmesidir.

“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TAHIL KORİDORUNU ÇÖZER”

RF-Ukrayna savaşından sonra tüm dünya Ukrayna ve Rusya’nın aslında tüm dünyanın tahıl ambarı olduğunu öğrendi. Çünkü bu iki ülkeden tahıl sevkiyatlarının durdurulmasının çok önemli sonuçları oldu. Bu ikisinden tahıl çıkmazsa dünyada açlıktan ölme tehlikesi olabileceği ortaya çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımız bu sorunun çözümü için başından beri büyük bir sorumluluk üstlenmiştir. Onun girişimleri sayesinde oluşturulan Tahıl Girişimi ile ihtiyaç sahibi ülkelere 33 milyon tondan fazla tahıl sevk edildi. Biliyorsunuz 17 Temmuz itibariyle Rusya bunu durdurduğunu açıkladı. Şu anda başta BM Genel Sekreteri olmak üzere dünya liderlerinin tamamına yakını bu sorunun ancak Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından çözülebileceğine inanıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bu yoğun gündem içerisinde sorunu tahlil etmek için büyük çaba sarf ediyor. Şahsen Cumhurbaşkanımızın bu sorunu çözeceğine inanıyorum.

MONTRO

Karadeniz her zaman “barış denizi” olarak anılmıştır. Karadeniz’in barış denizi olma özelliğinin devamının bölgesel sahiplenme ilkesiyle sağlanabileceğine inanıyoruz. Bazı müttefiklerimizin zaman zaman dile getirdiği Karadeniz’de çok kuvvet bulunması konusunun çok fazla güvenlik anlamına gelmediğinden, aksine bölgedeki gerilimi artıracağından bahsediyoruz. . Batılı dostlarımız, bir ihtiyacınız olduğunda hazır olduklarını samimiyetle söylüyorlar ve biz de bundan memnunuz. Ama şu anda böyle bir durum yok.

Türkiye Cumhuriyeti olarak Montrö’yü tarafsız, adil ve ölçülü bir şekilde hayata geçirdik, geçirmeye devam edeceğiz.

UKRAYNA LİMANLARINDAKİ GEMİLER

Ukrayna Limanlarında 12 ticari gemimiz ve 1 hasarlı vincimiz var. 6 gemimiz Ukrayna kontrolündeki Mikolayev ve Olivia’da. İlk etapta bu 6 gemiyi çıkaracağız. Her iki ülke ile müzakereler sürüyor. Her iki taraf da olumlu. Ama hiçbir garanti vermiyorlar.

Doğu yakasındaki Herson’dakilerle ilgili bir sorun var. Kahovka barajı havaya uçurulduğunda selin getirdiği ağaçlar vb. bu gemilerin bulunduğu limanı erzak doldurdu. Şimdi temizlenmeleri gerekiyor. Bu gemilerin ülkemize güvenli bir şekilde getirilmesi için en uygun zamanın gelmesi bekleniyor.

YUNANİSTAN İLE İLİŞKİLER

Sayın Cumhurbaşkanımızın Yunanistan ile yaptığı görüşmelerden sonra olumlu bir döneme girdik. Bunu sürdürmek için elimizden geleni yapıyoruz. Onlar da gösteriyor. Hele depremde Yunanistan’ın yardımından sonra, Yunanistan’daki o üzücü tren kazası ve bizim yaptıklarımız. Ardından Rodos’taki yangına 2 uçak gönderdik. Bunlar olumlu bir ruh halini besler.

Güven artırıcı tedbirler (iki toplumu ve iki silahlı gücü bilinen sorunlara dokunmadan yakınlaştıracak tedbirler) Harp Okulu arasında spor faaliyetleri gibi bazı faaliyetlerin başlatılması için olumludur. 2024’te bunu uygulamaya başlayabiliriz.

Yunanistan Savunma Bakanı deprem bölgesini ziyaret etmek istediğini söyledi. Onunla Ağustos sonrası sarsıntı bölgesini ziyaret edebiliriz.

Sayın Dendias ile Vilnius’ta görüşmemiz çok samimi geçti, çok rahat ve keyifli bir ortamda geçti.

SINIR GÜVENLİĞİ

Cumhuriyet tarihinin en ağır tedbirleriyle sınırlarımız korunmaktadır. Sınır güvenliğine gelince, hiçbir ülkenin böyle bir sınır sistemine sahip olduğuna inanmıyorum. Bunu çok içten söylüyorum. Sınıra götürdüğümüz kişi ben böyle bir şey görmedim der ve ertesi gün yazar.

Sınırda çok katmanlı bir sistemimiz var. (şeması mevcut) Modüler beton duvarlar, Yüksek Güvenlikli Tel Çitler, 4 metre derinliğinde ve 4 metre genişliğinde hendekler. Hendekler çok değerlidir. İran sınırında planlanan 376 kilometrelik açmanın 341 kilometresini tamamladık. Hepsini bu yıl bitireceğiz. Bu hendekleri geçmek çok zordur.

Suriye sınırındaki surlarımızın yüksekliği 3 metreydi. İran sınırına yeni yapılan duvarların yüksekliğini 4 metreye çıkardık. Üzerinde bir buçuk metre tel çit var. Buradan kimsenin geçemeyeceği bir şey söylemiyorum. Muhtemelen 1 kişi 2 kişiyi falan geçebilir. Ama duvarı geçseler bile arkasında komando keşif unsurları var. Arkasından jandarma pusuları, arkasında polis pusuları var. Sınır güvenlik sistemimiz dünyadaki örnekleri arasında en güzellerinden biridir.

FETÖ MÜCADELE

Türkiye’de FETÖ’den en çok zararı TSK gördü. Bunlar bize karşı yapıldı. Biz bu hain örgütten çok çektik, onlar terörist. 24 binden fazla personeli işten çıkardık. Tarafımıza ulaşan her bilgi doğrultusunda gerekli işlemleri yapar ve ilgili kişilerin ilişkisini sonlandırırız. TSK’daki son FETÖ’cü görevden alınana kadar mücadelemiz devam edecek.

Şahsi görüşüm (TSK içindeki FETÖ’cüler) büyük ölçüde aklandı.

İLK KADIN DANIŞMAN

Biz bu promosyona çok olumlu yaklaştık. Bizim zamanımız. Arkadaşımız mesleğinde dili ve görevleri ile üst düzeyde yetkin bir memurdur. Şu anda yurt dışında. Deniz Kuvvetleri Stratejik Plan ve Proje Yönetim Başkanlığına atandı. Kendisine yeni görevinde başarılar dilerim.

LİBYA’DAKİ FAALİYETLER

Türkiye, tarihi ilişkiler içinde bulunduğu dost ve kardeş ülkeleri zor zamanlarında hiçbir zaman yalnız bırakmamış, onların yanında yer almıştır. Hiçbir ülke, hiçbir dostumuz, kardeşimiz, “Benim çok ihtiyacım olan bir ortamda uzun süre bekledik, Türkiye gelmedi” diyemez. Böyle bir örnek yok. Orada BM tarafından tanınan yasal hükümetin Devlet Başkanı’nın davet mektubuyla Libya’ya gittik. Davetler 5 ülkeye gitti ve sadece olumlu bir cevapla geleceğimizi söyledik. Sayın Cumhurbaşkanımız büyük bir liderlik gösterdi ve hemen geleceğiz dedi. Aynı şekilde “Azerbaycan’da yanınızda olacağız” diyerek savaşın seyrini değiştirdi.

Libya’ya geç gitseydik belki Trablus düşecekti. Bizden başka herkes diğer taraftaydı. Nihayetinde çabalarımızla bir denge sağlandı ve siyasi süreç başlayabildi.

Türkiye olmadan çözüm olmayacağının herkes farkında. Çünkü diğer ülkelerin ne için ortalıkta dolaştığını herkes biliyor. Ama Türkiye’nin böyle bir sorunu yok. “Libya Libyalılarındır. Tek ordu kurmak istiyoruz. Askeri eğitim, işbirliği ve danışmanlık kapsamında 5 eğitim merkezimiz var. Batının askerlerini yetiştiriyoruz” sloganıyla tüm faaliyetlerimizi orada yürütmeye devam ediyoruz. yani legal hükümetin.Ayrıca orada Harp Okulları kuruldu.Libyalı askerler okullarda Arapça ve Türkçe eğitim görüyor.Doğu’ya olan ilgi de giderek gelişiyor.İnşallah gelecekte oradaki insanlar yaşar. tek bir Libya’da huzur içinde, onların da bekledikleri günlere ulaşacaklarına inanıyorum.

Libya’da imzaladığımız Deniz Yetkisi Anlaşması’na başta birileri karşı çıksa da aslında Libya’ya büyük bir avantaj sağladı.

İSRAİL SAVUNMA BAKANI İLE GÖRÜŞME

Yeni atanan iki Bakan olarak birbirimizi tebrik etmek için telefon görüşmesi yaptık. İsrail Başbakanı Netanyahu, Sayın Cumhurbaşkanımızı ziyaret edecekti ama bir rahatsızlığı vardı. Bırak gelsin, bırak gitsin, sonra görüşürüz.

MISIR İLE İLİŞKİLER

Açıkçası Mısır için fazla zaman kaybetmedik. Her yıl oradaki Arapça kurslarına işçi gönderirdik, önünü kesmezdik. Bir de Askeri Ataşemiz var. Mısır ile ilişkilerin çok hızlı gelişebileceğine inanıyorum.

TÜRKİYE’NİN AFRİKA AÇILIŞI

Türkiye’nin Afrika politikası Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri ile çok hızlı gelişen bir politikadır. Dışişleri Bakanlığı ile çalışıyoruz. Ayrıca TİKA orada, Yunus Emre Enstitülerimiz orada, THY orada farklı bir boyut. Başta bazı cumhurbaşkanları olmak üzere sağlık turizmi nedeniyle ülkemize gelen Afrikalıların sayısı her geçen gün artıyor. İstanbul Havalimanı’nın işlevi unutulmamalıdır. Afrika’da nereye giderseniz gidin, önce İstanbul’a gelirsiniz. Buradan istediğiniz Afrika ülkesine transfer oluyorsunuz.

Dışişleri Bakanlığımızın Afrika’da çok ciddi çalışmaları var. 44 ülkede büyükelçiliğimiz var. Ayrıca 19 tane Askeri Ataşemiz var ama 29 ülkede akreditasyonları var. Afrika’da en çok faaliyet yaptığımız ülke ise Somali. Orada eğitim üssü diyebileceğimiz tesislerimiz var. Harp Okulu, Astsubay Okulu ve eğitim olanaklarını içerir. Dışişleri Bakanlığımızın da çok güzel bir Büyükelçilik kompleksi var.

2018 yılına kadar terör örgütü Eş-Şebab (Havarij) Somali’de çok baskın bir konumdaydı. 2018 yılında Al-Shabaab (Havarij) ile savaşmak için askerleri eğitmeye karar verdik ve onları Türkiye’nin Isparta kentindeki Dağ Komando Okuluna taşıdık. Kendilerine burada 3 ay komando eğitimi verdikten sonra silah ve teçhizatlarını vererek ülkelerine gönderdik. Bu yıl 4. dönem mezunlarımızı vereceğiz. Yetiştirdiğimiz bu komandolar terörle mücadelede çok başarılıydı. Bizimle görüşmeye gelen birçok Afrika ülkesi bizden Somali’deki eğitim modelini kurmamızı istiyor.

Şimdi de Somali’de “Kızlarımızın askerlik eğitimi için ilk girişimi yapmak istiyoruz. Türkiye’ye olan inancımızdan dolayı bunun sizin tarafınızdan yapılmasını istiyoruz.” dediler. Memur/Astsubay Okulu için derler. Kadın subay ve astsubaylarımızı onlar için oraya götüreceğiz. O konu ile başlayacağız. Biz de onlara bu konuda yardımcı olacağız.

Geçtiğimiz günlerde düzenlediğimiz IDEF-2023’te 22 Bakan ile bir araya geldik. Çoğu Afrikalıydı. Görüşmelerde bazı Afrikalı bakanlar, Türkiye’nin sömürgeci olmadığını bildiklerini belirterek, yeni işbirliği modelleri oluşturulmasını önerdiler.

LULEBURGAZ’DAN KOSOVA’YA SAVAŞ

Taburumuzun Kosova’ya gitmesi ve orada barışa katkıda bulunması NATO için güzel bir örnek, belki de ilk. Önemli olan, olman gerektiğinde olman gereken yerde olabilmek. Taburumuz oraya gittiğinde hiçbir şey olmadı.

Ekim ayı itibariyle KFOR’un komutasını alıyoruz. 1 yıl bizde kalacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu